YERALTINDAN
Başlık sizi yanıltmasın. Dostoyevskinin yarattığı evrenden kendime pay çıkararak kendi inşamı oluşturmaya çalışmak değil amacım. O zaten hepimizden pay çıkararak kendi dünyasına bizleri çoktan dahil etmiş bir insan. Hepimiz ifade etmek istediğimiz konuları yansıtmaya çalışırken bir takım uyuşmazlıklar çekiyoruz ben de bu yüzden kendimi ona yakın hissettiğim için girizgâhı bu şekilde yapmak istedim. Hepimiz dedim ya, bizden birileri vardır umuduyla. Tüm ışıklar beni göstersin istemem. Son zamanlarda süper kahramanların yerli dizilerimize konu olduğunu görüyoruz. Ben de yerli hayatımın yersiz kahramanıyım… huysuz bir insanım. Adım sanım yok bence, varsa da bu isim manasını taşır söylentisinin dışındayım. İnsan isim kümesinin dışında olur mu ? Bu arada bahsi geçen kümenin adı Baki. Bana soracak olursanız gereken hercai. Haliyle bu belirsizliğin içerisinde birçok şeyi kaybettim. Temeli yıllar önce atılmış koca bir belirsizlik. Madem temelin var sonrası nasıl belirsiz olur diyebilirsiniz. İnsanın kaderi hep sonradan değişmiyor, ben başlangıçta da değişebileceğine inanıyorum. Adem elmayı ısırmasaydı.. Biraz da ipucu vereyim şimdi sizlere. Bazı insanların tüm günleri programlıymış gibi yaşamalarına gıcık oluyorum. Sanki gecesinden tüm günü programlayıp gittikleri yerlerde nasıl davranacaklarını, oralarda kimlerle karşılaşacaklarını, karşılaştıklarında neler söyleyeceklerini planlıyorlarmışta bu yüzden kendilerine karşı utanç duyacakları hiçbir şey yapmıyorlarmış ve koşullarla bu şekilde senkronize olabiliyorlar gibi düşünüyorum. Ben ne zaman tahmin edemeyeceğim bir durumla karşılaşsam sanki vücudumda ilk kan pompalıyormuşçasına akışın hızlandığını, yüzümün yere doğru aktığını, gözlerimi sabitleyeceğim bir yer olmadığından saçma sapan yerlere takılıp dolduğunu hissediyorum. Ufak detaylar koca bir dünyayı oluşturur değil mi ? Başlangıçtaki o detayları atlarsanız koca dünyanız yok olur. O ufak detayları çözemeyen yığılmış bir insanım..
Baki ÇEŞMECİ


