2022 MART

ÇATI KATI

Gökyüzünde bir yerlerdeyim.
Huzurun, aşkın, masumiyetin en geniş ufuklarında çatı katındayım...
Perfasızca, pervanelerin arasında iki kelâmı bir yere getiremeyecek sonsuzluğundayım zemherinin.
Penceresine güneş gelmeyen gündüzlerin, bulutların arasından yazıyorum...
Asaletini senden, yüksekliğini de  senliğinden alan yerden iki karış yükseklikte, tavana kadar bi yerden yazıyorum...
izahı,  tarifleri olmayan, reçetelere işlenmeyen geceleri yaşatıyor uçsuz bucaksız hayrat.
Dünümdeyim…
Deniz kıyısına vurmuş en küçük çakıl taşından bi ufacık yosun bağlamış kayalara çarpış gibi, fakat medceziri olmayan bir yerdeyim.
İçinde birbirlerinden farklı birçok canlıyı ve cansızı barındıran denizin seni bir türlü kabullenmeyişi de ayrı bir olay…
Yarınım..
Geçmişin berraklığından ayrılıp çatı katına hapsettiğin hayalleri yaşıyorum...
Dünümden, bugünümden yobazlaşmış her illeti alemden sana geliyorum işte bugün.
Hani nerelere mahkum bırakılıyorduk?
Dün ki çatı katına mı?
Yoksa bu gün ki deniz kıyısına mı?
Arındım…
Hiçbir şeyin veya birçok şeyin…
Sen sen olmaktan, ben ben olmaktan ne kadar kurtulmuş hissetsek bile.
Dün , bugün ve yarın birileri o çatı katına esir oluyor…

Özcan YILMAZ